Orta Asya ülkelerinde henüz gelişmekte olan İslami finans sektörünün büyük bir potansiyele sahip olduğu belirtildi.
Avrasya Kalkınma Bankası (EABR) tarafından yayınlanan rapora göre, katılım finansmanı olarak da bilinen İslami finansın küresel pazardaki payı 2024 yılının başında 4 trilyon dolara, küresel bankacılık sektöründeki varlıkları ise yüzde 2’ye ulaştı.
Halihazırda İslami bankalar 40’tan fazla ülkede faaliyet gösterirken Körfez ülkeleri ile Güneydoğu Asya’nın yanı sıra Avrupa ve Kuzey Afrika’da da İslami finans sektörü aktif bir şekilde gelişiyor. İslami bankacılık sektöründe Avrupa’da 7,5 milyar dolarla İngiltere öne çıkıyor.
Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan gibi ülkelerde ise İslami finans sektörü daha yeni oluşuyor. İslami finansın bu ülkelerdeki payı yüzde 0,2 ile yüzde 1,5 arasında değişiyor ancak uzmanlar, İslami finansın Orta Asya ülkelerindeki büyük potansiyeline işaret ederek gelecekte bu sektörün büyüyeceğini belirtiyor.
EABR Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ruslan Dalenov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2027 yılında İslami finansın dünya genelinde payının 6,7 milyon trilyon dolara çıkacağının tahmin edildiğini söyledi.
Dalenov, “Dünyada 90’dan fazla ülkede İslami finans bir derecede mevcut. Buradan İslami finansın her yerde kullanılabilecek evrensel bir araç olduğu sonucu çıkıyor. İslami finansın temelleri, kalıcı kalkınma, kar ve zararın paylaşılması, spekülasyonun yasaklanması, müşterinin mali durumunun bozulmasının önlenmesi gibi sürdürülebilir bir ortam oluşturan ilkelere dayanmaktadır.” diye konuştu.
Dalenov, Orta Asya ülkelerinde ise İslami finansın çok az payla temsil edildiğini ancak gelecek yıllarda sektörde büyüme potansiyeli gördüklerini ifade etti.
Orta Asya ülkelerindeki yatırım projelerini destekleyen bir banka olarak Avrasya Kalkınma Bankasının bölgede İslami yatırımların aktif destekçisi olmayı hedeflediğini dile getiren Dalenov, bu bağlamda geçen yıl Bankada yatırımcılara İslami finans ilkelerine uygun finansman sağlamak amacıyla “İslami pencere” oluşturduklarını söyledi.
“Batısından doğusuna her yerde insanlar alternatif arıyor”
İslam Kalkınma Bankası Enstitüsü Genel Müdür Vekili Dr. Sami Al-Suwailem de son 30 yılda dünyanın büyük ekonomik krizlere tanık olduğunu belirterek, “Bu krizler, ortak hakimiyetteki finansal sistemde ciddi sorunların ve eksikliklerin olduğunu gösterdi. Bu yüzden batısından doğusuna her yerde insanlar alternatif arıyor. Dünyada İslami finansa artan ilginin önemli nedenlerinden bir tanesi de budur.” değerlendirmesinde bulundu.
Al-Suwailem, İslami finansın Orta Asya bölgesine sağlayacağı katkıya işaret ederek, “İslami finansın temel görevlerinden biri de yoksullukla mücadele ve kaynağın reel ekonomiye hizmet etmesidir. Orta Asya ülkeleri, pek çok alanda ekonomik fırsatın yanı sıra büyük kaynaklara ve potansiyele sahiptir. Dolayısıyla İslami finans ile bölgenin kaynaklarından faydalanmasına, sahip olduğu potansiyeli açığa çıkarmasına ve bu refahı bölgedeki herkes için yaratmasına yardımcı olacağını düşünüyoruz.” dedi.
Kazakistan, İslami finans sektöründe Orta Asya’da lider konumda
Orta Asya ülkeleri özelinde İslami finansın yaklaşık yüzde 68’ine sahip olarak bölgede lider konumda yer alan Kazakistan’ın Finansal Piyasayı Düzenleme ve Geliştirme Ajansı Başkan Yardımcısı Oljas Kizatov da ülkede İslami finans sektöründe önemli bir gelişme beklediklerini belirtti.
Kizatov, “İslami finansın geliştirilmesi için klasik bankalar tarafından oluşturulan İslami pencereler çerçevesinde işlem yapma ve İslami bir bankayı geleneksel bir bankaya dönüştürme imkanını oluşturmayı planlıyoruz.” diye konuştu.
Oljas Kizatov, halihazırda ülkede 2 İslami bankanın faaliyet gösterdiğini kaydetti.